Son yıllarda adını sıkça duyduğunuz glutatyon Genellikle bağışıklık sistemini güçlendirmek için kullanılır. ‘antioksidanların başı’ olarak da kabul edilir. Ancak son yıllarda glutatyon, detoks ve güzellik amaçlı da kullanılmaya başlandı.
Peki glutatyon nedir? Glutatyon ne işe yarar?
Glutatyon aslında vücudumuzdaki hücrelerin doğal olarak yapısındaki aminoasit birleşiklerdir. Uzmanlar glutatyonun yaşın ilerlemesiyle birlikte azaldığını belirtir. Glutatyonu oluşturan aminoasitler; sistein, glutamik asit ve glisindir. Karaciğer tarafından üretilen glutatyon, hücre hasarlarına karşı bir bariyer görevi görür. Ayrıca karaciğeri kimyasallardan arındırma özelliğine sahiptir. Bağışıklık sisteminin güçlenmesinde ve hücre büyümesi ve yok olması yönetiminde önemli bir rol oynar. Bu aminoasit bileşiğin ilaçların vücuttan atılmasını kolaylaştırıcı bir görevi olduğu da düşünülür. Kısaca glutatyon dokuların oluşması ve onarılmasında, vücudun ihtiyacı olan kimyasalların ve proteinlerin yapımında ve bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesinde önemlidir.
Glutatyon Tedavisi Hangi Hastalıklara İyi Gelir?
Glutatyon tedavisi bir eksiklik olmadığında da takviye amacıyla uygulanabilir. Glutatyon faydaları kısaca şöyle sıralanabilir:
Bağışıklık sistemini desteklemek
C ve E vitaminlerini canlandırmak
Serbest radikalleri parçalamak
Bazı enzimleri aktive etmek
Yağların parçalanması için karaciğer ve safra kesesini desteklemek
Toksinleri metabolize etmek
DNA oluşumu ve onarılması
Glutatyonun faydası olduğu iddia edilen hastalıklar şöyle sıralanabilir:
Lyme hastalığı
Alzheimer
Parkinson
Kronik yorgunluk sendromu
Damar tıkanıklığı
Kolit
Yüksek kolesterol
Osteoartrit
Astım
Katarakt
Diyabet
Glokom
Kalp hastalıkları
Hepatit
Karaciğer hastalıkları
Alkol tüketimi kaynaklı bozukluklar
Glutatyon faydaları düşünüldüğünde en büyük pay; glutatyonun antioksidan özelliğiyle ilgilidir. Çünkü vücutta serbest radikallerin gelişmesiyle ortaya çıkan oksidatif strese karşı hasar için antioksidanlar birer savaşçıdır. Uzmanlar, serbest radikallerin varlığının uzun vadede kanser, otoimmün bozukluklar, katarakt, romatoid artrit, kardiyovasküler ve nörodejeneratif hastalıklara zemin hazırladığına inanıyor. Bu nedenle glutatyon eksikliği durumunda oksidatif stresin artma ihtimalinin kaçınılmaz olduğu kabul edilir. Glutatyon takviye olarak alındığında vücudun yenilenmesi, oksidatif stresin hafifletilmesi ve yaşlanmanın etkilerinin azaltılması amaçlanır.